Dernekler , sendikalar halkın yasa koyucu ile arasında bir insiyatifdir. İnsiyatif alarak, fark oluşturmak, farkındalık kazandırma yolculuğunda önemli bir yer tutuyor. Buraya kadar her şey gayet güzeldir.

Ülkemizde kayıtlı 102.000 küsur dernek, sayısını sayamayacağımız da sendika var. Bu kadar çok dernek sendika olması her zaman iyi mi pekii…

Bir şeyin çok olması onun iyi olduğu anlamına gelmez. Yukarıda belirttiğim sayı ülkemizin yüz ölçümüne vurduğumuz zaman neredeyse her sokak başında bir dernek olduğu anlamına geliyor. İçi dolu, hedefleri doğrultusunda hareket ediliyor ise orada diyecek bir sözüm yok.

Lakin burada devlete de bağışçı insalara da yük oluyor. Bunu söylemek gerekir. Denetim sistemine ciddi anlamda sorunlara yol açıyor. Çünkü 102. 000 küsur derneğe tek bir İçişleri Bakanlığı tarafından denetim yapılması neredeyse zor görünüyor. Bu kadar denetim personeli yok. Güncel mevzuattta en erken 3 yılda bir denetim yapılıyor. Bu da sorunları göz önünde bulundurduğunu da kanıtlar nitelikte.

Denetim mekanizması daha sık olması gereken önemli bir unsurdur; şeffaflık, açıklık,hesap verilebilirlik ilkelerine bağlı olarak denetlenebilirlik ve güven ortamı sağlamak için..Eğer denetim personeli yeteri düzeyde olsaydı bu denetim mekanizması daha sık olurdu.

Önüne gelen dernek kurması gerekmiyor. İçinde ciddi bir bilgi birikimi olması lazım yönetim kurulunun ve denetim kurulunun. Muhasebe bilgisi olan birinin, bürokratik işlemlerine zaman ayıracak, denetim yapmayı bilen, dernek başkanı liyakatli ehil kişiler tarafından yönetilen derneğin, sendikanın tadından yenmez…

Aksi halde daha çok liyakat liyakat diye bağırır dururuz.

Lİ-YA-KAT….!